27 Kasım 2013 Çarşamba

Bakmak Görmek Değildir

Hayatı sevmekle başlar insanın var olması...Seveceksin ve sevileceksin çünkü içindeki benliği ortaya çıkartan yegane güç burada....sevmek mutluluk verir sevilmekte öyle ...

Yaşça çok büyük değilim (zaten yaşında çok önemli olduğunu düşünmüyorum) yani yaşım kadar ve yaşadıklarım kadar , düşünebildiğim kadar bu hayata dahilim...Ben var mıyım?, bence varım ama bir noktadan sonra yok( hiç birşey yok olmaz) olacağım. Peki o aşamaya kadar ki amacım ne !?...MUTLU OLMAK!

Bunu fark ettiğimde öksürükten ve mide kramplarından kıvranıyordum ve dedim ki neden bana verilene özen göstermiyor, iyi bakmıyorum...Her sabah gözümü açınca neden kendimi zehirliyorum ..Bedenim isyan ediyor neden dinlemiyorum...Diyerek blogumun ana olayını gerçekleştirdim ve sigaradan elektronik sigara yardımı ile kurtuldum..O gün bugündür kendimdeki değişiklikleri gözlemliyor ve hayata bakışımın ciddi anlamda farklılaştığını yaşayarak görebiliyorum.

Günlerimiz devamlı telaş içinde, işe yetiş, işi tamamla, eve git , yemek yap , ye..üç beş arkadaşla görüş...ancak yatarken ohhh dediğim dikkatimi çekti...Sigarayı bıraktığımın ilk günü o hengemenin arasından kafamı kaldırıp etrafıma dikkatlice baktım ve gülümseyen insanlar göreceğime asık ve benim gibi koşturan bir yığın birey gördüm. Hayır! Onlara o an için dahil olmadım ve çevreme baktım...Aslında gözüme ve gönlüme hitap edecek o kadar güzel şey gördüm ki hayret ettim ve aklıma ilkokul öğretmenimin lafı geldi " bakmak görmek değildir , herkes bakar ama herkes göremez, görmeğe çalışın" offff ne güzel bir öğreti vermiş ..tabi o zaman değil ama bu zaman daha iyi anlaşılıyor....Çocuk dediğinizi hafife almayın sınırları toplum tarafında çizilene, kısıtlanana kadar ne cevherler barındırdıklarına inanamaz, hayret edersiniz. Çocuklar herşeyi anlar, görür, ve tüm saflıkları ile hissederler .....İşim nedeni ile seyahatelere çıktığımdan doğa ile daha bir göz göze gelebilir vaziyettiğim. Dağları görüp zirvelerine gözümü dikebiliyor oradaki bulut olmayı hayal edebiliyorum..Veya evimin önündeki parkın yeşillikleri olduğu için ve bunu görebildiğim için şanslı hissedebiliyorum..Sarılabilcek bir arkadaşımın olması vs.. gibi bir çok etken sayabilirim...Bir beton yığınını yararak azimle çıkan bir filizin yeşermesine tanık olmak...Evet pek bir duygusal oldu..Bildiğim  kadarı ile duygular çoğunlukla insana özgüdür.

Kısaca arada bir bulunduğumuz hal ve durum içinden kafamızı çizginin üstüne çıkartıp ne olup bittiğini görebilmek, etrafınızdakilerle, elinizdekilerle mutlu olabilmek...Genel olarak mutlu iseniz devam edin şayet gerçekten mutlu değilseniz değişiklik yapmaya başlayın derim..Ama değişikliği öncelikle kendinizde başlatmanızda fayda var.

Bedeninize sahip çıkın ve onu özgür kılın.... sigara gibi toksikler bedenimizi zehirlediği gibi ruhumuzu da kirletiyor..insanı çevreleyen enerji alanı (manyetik alanı) diye tabir edeceğim tüm hasatlıklarımızı , duygularımızı taşır ve dışarıya yansıtır.. Hiç sebebsiz yere bazı insaların yanından kaçmak istersiniz veya durup duruken hiç tanımadığınız birinden hoşlanmadığınızı hissedersiniz. işte olayın özü biraz burada yatıyor diye düşünüyorum ..Tabi ben böyle düşünüyorum ve bedenimi ruhumu arındırmak için her türlü yola başvuruyorum. Sigarayı bıraktığım günden beri ne kadar enerjik olduğumu aslında keyifli bir kişiliğe sahip olduğumun da farkın vardığım içinde kendimi şanslı hissediyorum..Nasıl bir illetmişki ,bırakmakla insanın hayatı gerçekten değişebiliyor...

Yaşantımızdaki en ufak değişiklik bize biz olduğumuzu anımsata biliyor...Sabah hiç tanımadığınız birine Gülüsemek, günaydın demek gibi..Bence hayat biz var oldukça var olacak,öbür tülü varmı yok mu bilemeyeceğiz( karşıt görüşler mevcut)... Hayattan maksimum keyifi almamız dileği ile

Sevgiler

Aylin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder